Türk şahıs hukukunda, kişilerin hangi hukuki işlemleri yapabilecekleri, sahip bulundukları “kişilik ehliyeti” türlerine göre sınırlandırılmıştır. “Kişilik ehliyeti” ifadesinden, noterden ya da nüfus idaresinden alınan matbu bir belge akla getirilmemelidir. Bu ehliyet, hukuksal anlamda bir “soyut”, “mücerret” ehliyettir; herkesin sahip olduğu söylenebilir. Fakat kişinin sahip olduğu ehliyetin türü, yapılabilecek hukuki işlemleri sınırlandırabilir.
Türk kişiler hukukunda, temel olarak aşağıdaki ehliyet türleri bulunur:
İçindekiler
Tam Ehliyetliler:
Bunlar, 18 yaşını doldurmuş ve “ayırtım gücü” bulunan kimselerdir. Ayırtım gücü, eski tabirle “temyiz kudreti” olarak ifade edilebilir. Bunlar, kendileriyle ilgili her türlü hukuki işlemi, kimsenin rızasına gerek olmaksızın yapabilirler.
Sınırlı Ehliyetsizler:
Bunlar, “kısıtlı” dediğimiz ya da 18 yaşını henüz doldurmamış küçük dediğimiz kimselerden oluşur. Bir kimsenin “kısıtlı” sayılması için, 18 yaşını doldurmuş olmasına rağmen, sulh hukuk mahkemesi tarafından “hacir altına alınmış” olması gerekir. Bu takdirde, “kısıtlılık” altına alınan kişi, kendisiyle ilgili hukuki işlemleri yapmakta sınırlandırılır. Şöyle ki; küçükler ve kısıtlılar, kendilerini borç altına sokan herhangi bir hukuki işlemi yapabilmek için, kendilerine atanmış yasal temsilcilerinden (küçüklerin anne ve babası birlikte yasal temsilci sayılırlar) “onay” almak zorundadırlar.
Tam Ehliyetsizler:
Bunlar, ayırtım gücünden yoksun, akli melekeleri yerinde olmayan ve tek başına hiçbir işlem yapamayacak olan kimselerdir. Bu kişilerin yaptıkları hukuki işlemler, hiçbir şart ve biçimde geçerli sayılamaz. Bu sebeple, mesela bir tam ehliyetsiz, tapuda devir işlemi yapsa, bu işlem geçerli sayılamayacağından, tapunun yeni malikine karşı bir “tapu iptal davası” açılması caridir.
65 Yaşını Aşmış Kişilerde Akli Meleke Şartı Aranır Mı?
65 yaşını aşmış kişilerin yapacağı “tapu devir ve ferağ işlemlerinde de, “akli meleke” şartı aranır. Tapu memuru, henüz 65 yaşını aşmamış olsa da, ayırtım gücünden şüphelendiği kimseler için de bu raporu talep edebilir. Bu rapor yukarıda yaptığımız sınıflandırma doğrultusunda kişinin tam ehliyetli olduğuna dair bir güvence teşkil eder.
Akli Meleke Raporu Nereden Alınır?
Uygulamada genellikle “akli meleke raporu” olarak bilinen bu rapor, bir devlet hastanesinin psikiyatri kliniğinden heyet raporu ile alınabileceği gibi, özel bir hastaneden de alınabilir.
Akli Meleke Raporunun Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?
Verilmiş olan onaylı akli meleke raporu, sadece ve sadece verildiği gün için geçerlidir. Bu sebeple, her nerede kullanılacaksa, raporun alınır alınmaz ilgili idareye (yahut da notere) götürülmesi gerekir. Bu hususa ayrıca dikkat etmek gerekir.